14 Mayıs 2008 Çarşamba
6 Mayıs 2008 Salı
Biz !
Yaşıyor ama uzaktaysam senden
Bil ki seni hiç unutmadım
Ölüm değilse bizi ayıranYazık olmuş, hata yapmışsız
Senden ya da benden ne farkeder
Şeytana uymuş aşkı yakmışız
Adımı söylemezdin bana seslenirkenAşk derdin, aşkım derdin
Her aşk dediğindeBeni kendinde daha da aşık ederdin
Buluştuğumuz anları hatırlıyorum
Güller açardı gönlümde sen gelirken
Üç-beş saat bile ayrılsakYapraklarım dökülürdü sen giderken
Yanyana duran iki yıldızdık sana göre
En parlak, en güzel olanı bendim
Gökyüzünde ki tek yıldızındım senin
Fırtınalarda saklanıp korunduğunLiman olduğumu söylerdin
Ömrünün sonuna kadar beni seveceğiniKalbini kalbime kelepçeleyipAnahtarını okyanusa attığını söylerdin
Benim için kıyamet seni kaybettiğim gün demekti
Ruhumda sakladığım en değerli hazinemdin
Sonsuza kadarda saklayacağım
Yokluğumda sen nasıl olursun hayal ettiğimde
Seni mutlu, çok mutlu görüyorum
Çünkü hep öyle ol istedim
hatta hatta belki yeni aşklar tanırsıntanı zatenHer şeyin güzeli senin olmalı
Aynı şeyi isteme benden
Yerine kimseyi koyamam ki
Ben kimseyi ama kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim ki
Sen bana aşk dedin,
bizi kirletemem ki
Bazı şarkılar vardı birlikte sevdiğimiz
Senin bana, benim sana söylediğim
Onlardan biri yada benzerini duyarsan
Beni anımsar gülümsersin
Ben mi?
ben hiç unutmayacağım ki
Okyanusa attığın anahtarı biri bulurdaBizi bizden çözer diyeDaha iyisini yaptım seni kalbime kazıdım
Her atışında hatırlamak için
Yaşıyor ama uzaktaysak birbirimizden
Bil Ki Seni Hiç Unutmadım
Ölüm değilse bizi ayıran
Yazık olmuş hata yapmışız
Eğer ölümse bu ayrılığın sebebiVe bensem önce giden bu alemden
Kederlenme çok
Tıpkı benden istediğin gibi
Kendine sahip çık
Bensem kalan geride
Zaten sen hep göreceksin
Ben kimseyi ama kimseyi
Seni Sevdiğim gibi
sevmedim ki.
Sen bana aşk dedin, bizi kirletemem ki ..
_______________________________
Satanizm ve Rock
YUKARIDA GÖRMÜŞ OLDUĞUMUZ GRUPLARA BAKINIZ.NE KADAR DA FARKLI OLDUKLARINI GÖRÜYORUZ DEĞİLMİ.
Egzorsizm
Kilise, özellikle engizisyon döneminde, bu olayda şeytani bir unsurun var olduğunu kabul ederek, hasta olduğu kabul edilen kimsenin vücudundan demon adını verdiği yaratığı kovmak gerekçesiyle sık sık sözkonusu kimsenin vücuduna işkence etme yolunu tercih etmiştir. Kilise bu dönemde medyumnik yetenekleri olan kişileri de aynı kategoride ele alarak, bunu medyumlar üzerinde de uygulamıştır.
Egzorsist uygulamalar tarih boyunca, yalnızca Avrupa’da değil, farklı biçimlerde de olsa hemen hemen tüm kültürlerde ve birçok dinde (Budizm, Hinduizm, Şinto dini vs.) görülür. Bu uygulamaların hatırı sayılır bir kısmında egzorsistin, transa geçerek, görünmeyen varlıkla irtibat kurmaya çalışması sözkonusudur. İrtibatın kurulması durumunda ise esas olarak iki yöntemden birine başvurulur: Ya musallat varlık, Afrikadaki Zar’lar kültünde görüldüğü gibi, hasta üzerindeki hakimiyetini sona erdirmesi için ikna edilmeye çalışılır ya da Şamanizm’de görüldüğü gibi, musallat varlık hastanın bedeninden zorla sökülüp atılır. Bu ikinci yöntemde şamanın musallat varlığı ele geçirebilecek derecede güçlü bir majisyen olması gerkmektedir.
Spiritüalist görüşe göre, bu tür olaylarda obsesyon sözkonusudur ve cin zannedilen varlıklar spatyumun teşevvüş halindeki bedensiz ruhlarıdır.
5 Mayıs 2008 Pazartesi
Beyin Fırtınam
- Herkez aynı hayatı yaşar,aynı yiyecekleri yer,aynı havayı solurlar.
- Peki Ahmet sen şu koyunun aklından geçenleri okuyabilirmisin ?
Ahmet - Hayır. Ama hissedebilirim.
- Hayır ahmet hissedemessin.
Ahmet- Neden ? Sen nerden bilirsin hissedemediğimi.
- Ahmet sen dedin herkez birdir diye.Şimdi neden kendini farklı koşuyorsun ?
Ahmet - Ben sadece yeteneğimi devreye sokuyorum. Bu benim özelliğim.
- Ahmet o zaman diyebilirmiyizki insanlar farklıdır.Düşünceleri,duyguları farklıdır.Her zaman ne konuşacağını bilir.Peki ya bu akıl bu fikir nerden gelir.Hiç düşünmedinmi ?
Ahmet - O kadarına zihnim ermez amca.
- O'da sana o kadar verilmiştir işte.Erebildiğine erirsin. Eremediğine eğilirsin.
Saçma Sapan Nedenler ?
Kendini toplantılarında,çalışma odalarında sabahlara kadar kimya için bilim için en önemlisi tıp için uykusuz bırakan insanlarımız. Ne için çabalıyorlar. Sadece dış görünüş aldatmaca. Sizin işiniz bu. Sadece elbise,giysi,maske.
Kanlı Kontes,Ruh Hastası
40 yaşına geldiğinde yaşlanıp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşen "Kanlı Kontes" birgün hizmetkarı olan genç bir kızın saçlarını tararken canını acıtması üzerine, ona öyle bir tokat atmıştırki, genç kızın yüzünden düşen bir damla kan Kontes'in ellerine dökülmüş ve Kontes bu kanla kızın gençliğini ve güzelliğini aldığını zannetmiş ve uşağına emir vererek kızın bütün kanını bir küvete doldurtup "kan banyosu" yapmıştır.
Sonrasında iyice yoldan çıkan Kontes, 612 bakire kızı kaçırtıp, bu kızlara tepesinden asılı bir kafeste, işkence çektirerek kafesten akan kanlarla duş alır.
En sonunda yaptıkları anlaşılır ve bir hücreye kapatılır. Öyleki yemeğinin verilebilmesi için küçük bir delik bulunan bir hücre. Ve bu Kanlı Kontes 1614 yılında hücresinde ölü olarak bulunur..